"Ben Picasso Gördüm"
Yazmaya ancak fırsat buluyorum ama kısaca Picasso'nun eserlerini görmeye çalışırken günümü gördüm de denebilir. Tabii suç benim. 28 Mart'a yani serginin kapanışına bir hafta kala, üstelik uçsuz bucaksız sıraya 10:45 gibi çok geeeç bir saatte girerek ne umuyordum ki? Bir yandan yoğun ilgi çok sevindiriciydi. Ama kardeşim, bir kuyrukta da bütün gün beklenmez ki. Neticede içeri girmeye hak kazandığımda saat 17:00 idi. Sırada önüm ve arkamdakilerle iyice tanış olmuştuk bu süre zarfında. Hani zorlasak, akraba çıkmak mümkün. Araştıracak yeterli zaman var ne de olsa. Beraber gitmeyi planladığım tüm arkadaşlarım, ya vaz geçtiği veya çoktan gittiği için, bu sırayı tek başıma bekledim. Ne mi yaptım o kadar saat? Sürekli müzik dinledim ve halimizin fotoğraflarını çektim (eserlerin değil). Buyurun aşağıda.
Resimlere geçmeden önce izdiham nedeniyle yeterince keyif alamadığımdan şikayet etmeliyim. Zaten mızmızlanmadan olmaz, okumuşluğun şanındandır. Ama Sabancı Müzesi'nde bir araya getirilen bu kolleksiyon, sanatçının tüm dönemlerini belirli bir kronoloji içinde takip edip, hem hayatını hem eserlerini hem de bu dönemde yaşadığı serbest geçişleri görmek açısından oldukça ilginçti. Kalbalıktan, insanların eserlere karşı ölçüsüz dikkatsizliğinden rahatsız oldum. Tablolara dokunmaya kalkanlar, heykellere, binanın kolonuymuş gibi yaslanmaya çalışanlar karşısında müzenin güvenlik görevlileri bitmek bilmeyen bir çabanın içerisindelerdi. Görebildiğim kadarıyla muaffak da oldular.
Resimlere geçmeden önce izdiham nedeniyle yeterince keyif alamadığımdan şikayet etmeliyim. Zaten mızmızlanmadan olmaz, okumuşluğun şanındandır. Ama Sabancı Müzesi'nde bir araya getirilen bu kolleksiyon, sanatçının tüm dönemlerini belirli bir kronoloji içinde takip edip, hem hayatını hem eserlerini hem de bu dönemde yaşadığı serbest geçişleri görmek açısından oldukça ilginçti. Kalbalıktan, insanların eserlere karşı ölçüsüz dikkatsizliğinden rahatsız oldum. Tablolara dokunmaya kalkanlar, heykellere, binanın kolonuymuş gibi yaslanmaya çalışanlar karşısında müzenin güvenlik görevlileri bitmek bilmeyen bir çabanın içerisindelerdi. Görebildiğim kadarıyla muaffak da oldular.
Eserlerin detayına girip ahkam kesmeyeceğim, zaten haddim de değil. Zaten ben dahil izleyicilerin büyük bir bölümü, başlıktaki ruh halinin içerisindeydiler. Yine de, eserleri tek tek gezip, belirli bir zaman ayırarak, kulaklıktan metinleri eksiksiz dinlemeye ve video gösterilerini seyretmeye özen göstererek, Picasso'nun hayatı, politik duruşu, eserleri ve eserlerine yansıyan sevgilileri hakkında bir fikrim oldu. En hoşuma giden de, sevgilisinin çıplak bir şekilde yatmasını temsil eden, figüratif olmaktan hayli uzak, hatta anlaması zor bir tablonun önünden geçen 6 - 7 yaşlarında bir kız bir erkek iki çocuğun, şöyle bir tabloya bakmasından sonra erkek çocuğun yaptığı "sex yapmışlar" yorumu oldu. Altı yaşında Picasso sergisi gezip, tabloyu da doğru teşhis eden bu veledler büyüdüğünde dünya nasıl bir yer olacak kim bilir.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa