18 Aralık 2006

"Yazarımız doğru söylemiş"

Başlık klişe oldu ama Milliyet Blog'da aşağıdaki yazıya rastlayınca söylemeden edemedim. Bitiş çizgisi yerinde durmayan bir maratonda koşarken sürekli, hislerime tercüman olmuş Yasemin Güner'in şu "İstifa Ediyorum" yazısı. Zaten bir süredir "maddenin kötüye kullanımı" gibi çalışmanın da benim için bir bağımlılık haline geldiğini düşünmeye başladım. Uzun süredir patalojik bir şekilde çalışıyorum, belki ondandır:
-------

Kimi zaman öyle yoruluruz ki,günlük koşturma içinde yapılan planlar, sorumlu olduğumuz kişiler ya da kurumlar, bizi zihinsel ve ruhsal olarak yorar. Bu yorgunluk, fiziksel yorgunluğun çok ötesindedir ve doğal olarak; fiziğe, ifadeye, vucut diline kısaca yaşamımızın her bölümüne yansır. Pek çoğumuz bu yorgunluğu biliriz. Ama bir de yaşamı boyunca yorgunluğa aday insanlar vardır. İşte adayların özellikleri!



Yorgunluk adayları dikkat!



1-Doğdukları andan itibaren herşeyi yapabilme yetisine sahiplerdir
2-Sevgi dolu hareket ederler, kimsenin üzülmesine müsaade etmezler
3-Aile içindeki yükümlülükleri üstlenip,her türlü soruna çözüm bulurlar
4-Çevrelerindeki insanlar ve canlılara da faydalı olmayı severler
5-Devlet daireleri,bankalar,resmi işleri çözmekte oldukça ustadırlar
6-İletişim ve girişimci yanları kuvvetlidir. Zihinleri sürekli yapıcıdır
7-Araştırmacı ruhsal yanları ve en iyisini yapabilme güdüleri vardır
8-Uyumlu,nezaket kurallarını bilen,empati yaratabilen yapıdadırlar
9-Ailesi başta olmak üzere,özel ve iş arkadaşları onlara sonsuz güvenir
10-Telefonları daima çalar ve onlar her seferinde sabırlı davranırlar
11-İkna kabiliyetleri kuvvetlidir.Onlara hayır diyebilmek oldukça zordur
12-İyilikleri unutmaz,Kötülüklere prim vermez yollarına devam ederler
13-Düşünceleri daima pozitiftir. Sempatik yanları oldukça fazladır
14-Paylaşmayı iyi bilirler. Din,dil,ırk ayırmayan evrensel görüşlüdürler
15-Başarılı olmalarına rağmen dikkati çekmeyi çok fazla sevmezler
16-Mütevazı ve doğal yanları ile herkesi kendilerine hayran bırakırlar
17-Sağlıklı olmayı severler.Asla keyifsizliklerinden söz etmezler
18-Yaşlarından çok daha olgun bir yapı ve görünümdedirler
19-Saygılı oldukları kadar,saygınlık kazanabilen tavırları vardır
20-Özverili,yapıcı,sakin ve gülümsemesini bilen görünümdedirler



İstifa ediyorum...
Yazdığım özelliklere sahip insanların da ne kadar yorgun olduğunu biliyormusunuz? Oysa yazılanlara baktığınızda çok özel bir insan tablosu çiziyorum. Aslında hiçte göründüğü gibi değil. Görünen yüzü bu ise, görünmeyen bir diğer yüzü de, alışkanlıklar. Alışkanlıklar hepimizin kendi dünyasında yarattığı kalıplardan bir tanesidir. Oldukça önemli olan bu kalıp,insanların yaşamında çoğu zaman fark etmeden,zamanın akıp gitmesine sebep oluyor. Alışkanlıklar kadar,sevgi bağımlılığı diye bir kalıp daha var. Çoğumuz bu bağımlılığa, hiç anlamadan sahip oluruz.Sevgi bağımlılığı,aile ile başlar.Aile içi eğitimde verilen sorumluluklarda kullanılan yanlış cümleler, yetişen çocuğa birer kalıp oluşturur.Yetişmekte olan bireyin, sorumluluklarını yerine getirebilmesi için onun sevgi ve duygu dünyası kullanılır. Aslında aile iyi bir evlat yetiştirmektedir. O evlat çok akıllı ve bilinçli olmalıdır. Bu tahsil yaşamında da devam eder. Evdeki alışkanlıkları ve nasıl davranması gerektiğini öğrenen çocuk,okulda da kendini göstermeye başlar. Çoğu zaman öğretmenine faydalı olmaya çaba gösterir, sık sık etkinliklere katılır. Ailesi ondan gurur duymaldır. Okulda bir sıkıntı yaşamış olsa,evde anlatmamayı tercih eder. Nasılsa üstesinden gelecektir Bu şekilde alışan bir genç,ilerleyen yıllarda başarılarını olağan karşılar .İş sektöründe,oldukça güçlü olmak zorundalığı devam eder.Bu arada ailenin de sorumluluklarını üstlenmiştir. Ağabey,kardeş,anne veya babanın da çözüm ortağı olmuştur.



Ve bu kişilerden biri, bir gün bir danışman koltuğunda otururken şunu der; Öyle yorgunum ki,ben istifa etmek istiyorum. Çeşitli yollar denedim. Hatta özellikle ödemeleri geciktirip,biraz da onlar yapsın istedim .Biran susar sevgi dolu ,yorgun gözlerle bakar ve mahcup bir şekilde devam eder ,''Sorduklarında unuttum'' dedim. Yine olmadı.'' Ben bu yaşamdan istifa etmek istiyorum'' diye tekrarlar.



Yanıtı mı merak ediyorsunuz? O sizin içinizde..
Yeterki bağımlılıklarınızı görün ve bir gün istifanızı vermeyi istemeyin

Devamı

16 Aralık 2006

E-TR Ödülleri ve Kongresi

Geçen haftanın yoğun temposu içerisinde 1 gün Ankara'daydım. ETR Ödülleri sahiplerini buldu. Biz de Kamu Kurumlarına yönelik olarak Mobil İmza tanıtımımızı tekrarladık. Türkiye'de Elektronik İmza'nın yaygınlaşması heyecanını bizimle paylaşanlarla fikir alışverişi imkanı bulduk.


Ayrıca, ETR Kongresinde "eDevlet uygulamalarında eİmza uygulanabilir mi" paneline katıldım ve ayrıca Turkcell oturumunda "Mobil Devlet" başlıklı, Dünya'da ve ülkemizde Mobil ortamdaki E-Devlet uygulamalarını ve genel olarak E-Devlet'in dünyadaki gelişmesini anlatan bir sunum yaptım. Oturum salonunun dışında kurulan Turkcell standında da, Mobil İmza ve Mobil Ödeme çözümleri ziyaretçilere tanıtıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e yaptığımız tanıtım sonrası çok keyifli bir sohbet imkanı bulduk. Daha önce basından edindiğim izlenime paralel olarak, çok akıllı ve esprili bir kimse ile karşılaştık. Öyle görünüyor ki, Mobil İmza'nın hazırlığının tamamlanması, yayılması ve anlaşılması için daha çok Ankara - İstanbul seferleri yapacağız. Kongre'de yaptığım çağrıyı bir kere de burada tekrarlayayım.

Simkartlar üzerinde elektronik imza atabilir hale gelmek, tek başına bir işe yaramıyor. Muhakkak, elektronik ortamda kişilerin kimliğini hukuka uygun biçimde tanıma ihtiyacı olan uygulamların bu imkana entegre olmaları gerekiyor ki, bir gün binlerce hatta belki milyonlarca insanımız, elektronik ortamda rahatça, güvenle, kimliğini çaldırmadan, başkasına parasını/bilgilerini kaptırmadan, bir sürü şifreyi aklında tutmaya gerek olmadan işlem yapabilsin. Internet üzerinde işlem yapmak için uygulaması olanlar, elektronik ortamda kendisine erişen kimsenin kimliğinden korkmasın, hukuki güvence altına girerek kullanıcı adı/şifre kullanımından doğan bir riske girmesin.

O nedenle tüm E-Devlet / E-Belediye / E-Ticaret uygulama sahiplerini, özellikle belirli hacimlerin üzerindeki kitlelere hitap edenleri, Mobil İmza altyapısı ile birinci günden entegre olmaya çağırmaya devam edeceğiz. Belki önümüzdeki yıllarda ETR ödüllerini Mobil İmza ile vatandaşa hizmet eden yaratıcı uygulamalar alır. Ne de olsa, dünyada bir ilk olan Mobil İmza ile yapılan hemen her türlü uygulama da dünyada ilk olacak. Zaman yeniliklere yelken açma zamanı.


2006 yılı eTR Ödülleri’ni kazanan projeler :

“Kamudan Kamuya eHizmetler Kategorisi”:
T.C Başbakanlık- Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)

“Kamudan İş Dünyasına eHizmetler Kategorisi”:
Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı-SSK Sağlık Ödemeleri Sistemi Projesi

“Kamudan Vatandaşa eHizmetler Kategorisi”:
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü-Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS)

Etiketler:

Devamı

3 Aralık 2006

Nerede olmak isterdiniz?


Nuri Bilge Ceylan'ın son filmini izleyeli epey zaman oldu. Bir şeyler yazmak istiyorum ama fırsat yok... Ama şu kare aklımdan hiç gitmiyor. Tam bir Akdeniz'li olarak sürekli bu karede yaşamak varken, ne işim var benim burada :(
Devamı