22 Temmuz 2005

Hayatın Görmediğiniz Çiçekleri

Bugün bir arkadaşımdan kendi fotoğraf sergisine davet aldım. Fotoğraf çektiğini, hem de bu kadar iyi çektiğini bilmiyordum. Benim için çok zevkli bir deneyim oldu sitesindeki fotografları dolaşmak. Bugün sergiye de gitmeyi planlıyorum.

Bulunduğum Yerden Manzara'nın ziyaretçilerinden de gitmek, bakmak, görmek isteyenler olur diye yazıyorum. Sergiyi kaçırmayın. Gidemiyorsanız eğer, Bora'nın diğer fotoğrafları burada
Devamı

20 Temmuz 2005

istEMbul Temmuz @ Parkorman

Yıllardır düzenlenip artık çoktan gelenekselleşmiş, ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü Mezunları'nın aylık İstanbul buluşmaları bu ay Parkorman'da gerçekleşti. 63 kişinin katılımı ile gerçekleşen yemekle aynı andı Izmir'de de mezunlar 42 kişilik keyifli bir buluşma gerçekleştiriyorlardı. İstEMbul yemeğinde Kayra'nın sponsorluğundaki şaraplara fazla dadandigim için makineyi titreterek çektiğim resimleri burada bulabilirsiniz :). Gece çektiklerim hiç çıkmamış. Daha iyi bir makine almalıyım kendime.











Devamı

16 Temmuz 2005

Live8 @ Berlin

Haziran sonu, Temmuz başı gibi EGOS (European Group for Organizational Studies) kollokyumuna katılmak için Berlin'e gitmiştim. Birkaç gün süreyle, örgüt çalışmaları alanının Avrupa'daki en büyük etkinliği olan bu etkinlikte çeşitli çalışmalar dinledim ve ben de çalışmamı tartışma imkanı buldum. EGOS ile ilgili izlenimlerimi önümüzdeki günlerde fırsatım olursa yazabilirim, ancak EGOS sonrası Berlin'i gezmek için kalan birkaç gün içinde Live8 konserinin ortasına tesadüfen düşmemiz sadece şans olarak adlandırılabilir.

Saatlerce makale dinlemekten biraz da beyni sulanmış olabilecek bizler günlerdir gazete dahi okumamaktan dolayı, "Allah allah, bu Almanlar da hafta sonları amma geziyorlar" türünde tepkiler vererek, giderek artan kalabalığa şaşırır şekilde Brandenburg kapısına dogru yaklaşırken, yorgun düşmüş ayaklarımızın da etkisiyle konunun henüz farkına varmamıştık.

Sabanci Üniversitesi'nden arkadaşlarım Çetin ve Özlem'le beraber Brandenburg kapısının önünden kalabalığı yararak Almanya parlamentosunun arkasindan dolanip, önündeki çimlerde bir süre yayıldıktan sonra Brandenburg kapısından Siegessäule (zafer anıtı) doğru uzanana "Strasse des 17. Juni" ye geldiğimizde bunun bir konser olduğunu kaçınılmaz olarak anlamış olduk. Fakat gel gör ki, Live8 olduğunun bilincine hala varmamakta ısrarlı olduğumuzdan dolayı, satılan T-Shirtlere bakınca durumu ancak anladık. Bu utanç verici anla böylece yüzleştikten sonra, sıra konserin tadını çıkarmaya geldi. Kalabalığa Brandenburg tarafından karışmış olmaktan dolayı, sahnenin olduğu Siegessäule tarafına en uzak noktadaydık. Biz bunun Live8 olduğunu farketmeden de Siegessäule doğru yürümeyi biraz tartışmalı da olsa kararlaştırdığımız için, bitap düşmüş Özlem'i yollarda telef etme pahasına, kalabalığı yararak, sahneyi de görmek umuduyla yürümeye başladık.

Neyse ki sahne dışında, bir çok dev ekran da kurulmuştu. Programın tamamını, özellikle çıkan Alman grupları tanıyamasak da, arada sinevizyon veya gruplarda A-ha, Madonna, Chris De Burgh ve Sasha'yı ayırdedebildim. Ertesi gün gazetelere baktığımda, biz enkaz halinde devam eden konserdan ayrıldıktan sonra Faithless'in de sahne aldığını büyük üzüntüler ile öğrendim. Avrupa'da bir Rock festivaline gitme fantazim gerçek olmuştu ama ben bunun bilincinde olmadığım için değerlendiremedim. Keşke önceden haberimiz olsaydı ama buna da şükür. Hiç o yöne gitmeyip, hatta otel civarında alışverişle de günün kalanını geçirebilirdik. Gafletin de gafleti var hayatta :)

Etiketler:

Devamı

14 Temmuz 2005

Litera Teras'da Doğumgünü


Bugün sevgili dostum İbrahim Öztürk'ün doğum gününü kutladık. Kutlama için öğlen saatlerinde bir grup arkadaşla birlikte Galatasaray'da Alman kültür'ün bulunduğu binanın terasındaki Litera Teras'a gittik. Geçen yaz akşam üstleri ve akşamları favori mekanım olan bu mekan, artık öğlen saatlerinde de açıkmış. Servis normalde alıştığıma göre biraz yavaştı sanki bugün ama lezzetleri bir harika. Manzara da yanda gördüğünüz gibi mükemmeldi. Fiyatlar da emsal mekanlara göre (Leb-i Derya vs.) çok daha uygun. "Bulunduğum yerden manzara" başlığına en uygun yazı olabilir bu yazı. Zira manzara gerçekten bir harikaydı. Herkese tavsiye olunur. İyi ki doğdun İbrahim :).
Devamı

10 Temmuz 2005

"Kundak ile kefen arasındaki şeyin adı ömürdür, hayat değil. Hayatı biraz da kendimiz yaparız."

Bugün Hurriyet Gazetesi'nin Pazar ekinde Murathan Mungan ile Ayşe Arman'ın yaptığı bir söyleşiyi okurken bir cümleye çarptım. Murathan Mungan, "Kundak ile kefen arasındaki şeyin adı ömürdür, hayat değil. Hayatı biraz da kendimiz yaparız." diyor. Başlangıcı ve sonucu birer bez ile birbirine bağlarken, kendi ömürümüz süresince karşılaştığımız kararların, tercihlerin hayatımızı oluşturduğunu hatırlatıyor.

Bir sosyal gerçeklik içinde ve hele de birbirinin ne yaptığına bu kadar önemsiyormuş gibi görünenlerin, kendisini başkalarına göre tarif edenlerin ülkesinde, kollektivist bir kültürde yaşayan bireyler ve bireycikler olarak kendi hayatımızı tam belirleyen olmadığımızı "biraz da" ile düşündürüp, sorumlunun yine de biz olduğumuzu hatırlatıyor. Cümlelerle, anlarla, şarkılarla, şiirlerle olan çarpışmalar unutulup geçiyor. Bu cümle ve bu ana geri dönüp tekrar bakmak üzere.
Devamı