29 Aralık 2008
21 Aralık 2008
12 Aralık 2008
6 Aralık 2008
5 Aralık 2008
İstanbul Baskısı - Aysun Öner
Aysun ÖNER “İstanbul Baskısı” Fotoğraf Sergisi
Sanat Yönetmeni: Bahattin SAĞLAM
Tarihler: 16 Aralık 2008 – 31 Aralık 2008
Açılış Kokteyli: 16 Aralık Salı, Saat 20:00
Yer: KargART
Adres: Kadife Sokak No: 16 81300 Kadıköy / İstanbul
Fotoğrafçı Aysun ÖNER’in son 2 yıldır üzerinde çalıştığı Stensil Grafiti (Şablon) konulu fotoğraflarından oluşan sergisi “İstanbul Baskısı” 16 Aralık 2008 ve 31 Aralık 2008 tarihleri arasında KargART sergi salonunda ziyaretçilerle buluşacak.
İTÜ’deki öğrencilik yıllarından bu yana fotoğrafçılıkla uğraşan ve ilk kez 2002 senesinde Yunanistan’ın Selanik kentinde, Thessaloniki Photograph Center (Selanik Fotoğraf Merkezi)’da “Memleketimden İnsan Manzaraları” isimli ilk kişisel sergisini açan ve bu sergideki çalışmaları beğeni toplayan Aysun öNER, yeni sergisi (İstanbul Baskısı) hakkında şunları söylüyor:
“2002 senesindeki Selanik gezim süresince, sokak duvarlarını süsleyen Grafitileri fotoğraflamıştım. Ancak onlar, şehri çizgi filme dönüştürmenin ötesine geçemiyorlardı gözümde… üstelik bana böyle sorular da sordurmamışlardı. İşte beni bu projeyi hazırmaya sürükleyen ilk ve en önemli unsur da Stensil Grafiti’nin bana sordurduğu sorular oldu. Yani ki; Stensiller mesaj verme kaygısı taşıyordu, mesajını basit ve direkt anlatıyordu ve dolayısıyla sert bir dilleri vardı.
Bu sergiyi hazırlamaktaki amacım; bir Alt Kültür ürünü/uzantısı olan Stensil Grafiti’nin, Türkiye’de henüz günyüzüne çıkarılmamış izini İstanbul’da sürmektir.
Çalışmalarımda Stensili fotoğrafik bir özne olarak ele aldım ve yaşamın içersinde nasıl konumlandıklarını (insanlar ve nesnelerle kurdukları ilişkileri), bulundukları çevrede nasıl bir etki yarattıklarını ve zamanla nasıl deforme olup dönüştüklerini belgelemeye çalıştım.”
Aysun ÖNER Hakkında:
1981 senesinde Ankara’da doğan ve İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü mezunu olan Aysun ÖNER, daha sonra ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) Kadın Çalışmaları Yüksek Lisans Programında bir dönem eğitim gördü. Öğrencilik yıllarında amatör olarak yöneldiği fotoğrafçılığı proje eksenli çalışmalarla bugüne değin sürdürdü. Bir süre İFSAK üyesi de olan fotoğrafçı, 2002 senesinde ilk fotoğraf sergisini (Memleketimden İnsan Manzaraları) Selanik’te açtı. Yine aynı yıl içersinde, Pireus Bank Kültür Merkezi (Selanik)’de açılan Balkan Fotoğrafçıları Grup Sergisi Awarding Balkan Poets (Balkan Şairlerini Anmak)’e katıldı. Fotoğrafın yanı sıra sinemayla da ilgilenen ÖNER, kısa film ve belgesel alanlarında çeşitli çalışmalara da imza attı. Geçtiğimiz Haziran ayında, KargART Geleneksel Kapanış Sergisi, Kargaşa 8 “Ortama Karışık” isimli grup sergisine katıldı.
Halen Galata Fotoğrafhanesi (Fotoğraf Vakfı)’nde, farklı disiplinlerden konuklar aldığı ve ayda 1 kere gerçekleştirilen “Her Telden Fotoğraf Sohbetleri” isimli bir söyleşi düzenlemektedir.
2 Aralık 2008
TeknoKritik - 7:
Sanal Dünyadaki
Gerçek Haklarımızı Korumak İçin
Türkiye’de Internet üzerindeki erişim engellemeleri “5651 sayılı Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi […] Hakkında Kanun” ile ve intihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkân sağlama ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar için veriliyor. Bu kanun ve diğer kanunlarda tanımlanan suçlar nedeniyle de hakim veya savcı tarafından tedbir amacıyla erişim engelleme kararı verilebiliyor. Ayrıca Telekom İletişim Başkanlığı Internet Dairesi’nin bu suçlara ilişkin olarak gerekli gördüğü sitelerin erişimini re’sen kapatmak için yetkiye sahip.
01.11.2008 itibariyle toplam 1.187 siteye erişimin engellendiğini bunların 264 tanesinin yargı kararıyla 923 tanesinin de TİB Internet Dairesi tarafından re’sen kapatıldığı biliniyor (Kaynak: http://getir.net/1hu). TİB kapatma kararlarının ilk üç konu alanını çocukların cinsel istismarı (%47), müstehcenlik (%41) ve kumar(%3,5) oluşturuyor. Kamuoyunun tartıştığı kapatma kararlarının çoğu ise mahkeme kaynaklı. Bu kararların konu dağılımında açık ara en fazla kapatma kararını 5651’de belirtilen suçlar dışında kalan diğer kanunlardaki suçların oluşturduğunu görüyoruz (%56).
Alınan bu gibi tedbir kararları ceza muhakemesi usulüne göre ancak çok önemli bir zararın engellenmesi için verilebiliyor. Bir tarafın yararı, pek çok tarafın zararını doğuracak tedbir kararları verilemeyeceği Yargıtay’ın emsal kararlarda bulunuyor. Mahkemeler tarafından verilen ve tartışma yaratan orantısız engelleme kararlarına karşı çözüm olarak hâkimlerin bilinçlendirilmesine öncelik verilmesi gerektiği söyleniyor. Ancak bunun sonuçlarının çok uzun zamanda alınabileceği ve bu arada pek çok kaza yaşanacağı neredeyse kesin. Bir yandan bunun için çalışırken, konu ile ilgili tüm yetkinin ya kurulacak bilişim ihtisas mahkemelerinde toplanması en doğru kısa vadeli çözüm olduğunu düşünüyorum. Bu arada TİB’in re’sen kapatma ile ilgili kullandığı ölçütleri kamuoyuna ilan etmesi, bilgi paylaşımına dayalı kamusal güvenin oluşturulması ve şeffaflık sağlanmasına yarayacaktır.
Uzun vadede sanal dünyadaki gerçek haklarımızın korunması için muhakkak konuyla ilgili ve gerçekten sivil örgütlenmelerin hayata geçmesi gerekiyor. Örneğin ABD Anayasasındaki ve oldukça geniş yorumlanan “konuşma özgürlüğü” koşulunu işletmek ve kanun maddelerinin daha özgürlükçü şekilde yorumlanmasını sağlamak hep ilgili sivil örgütlenmelerin mücadelesi ile olmuştur. Sivil hakları korumayı amaçlayan örgütlenmeler bu gibi konuları takip etmiş, müdahil olarak veya hak sahiplerini dava vekâletini alarak taraf olmuş, kararları temyiz ederek hukuk sürecini tamamlamış ve emsal kararlar oluşturmasını sağlamışlardır. Amerikan Sivil Haklar Birliği’nin (http://www.aclu.org) çabalarıyla ABD tarihinde bir ilk olan, hükümetin Internet üzerindeki cinsel içerikli yayınların engellemesini iptal kararı (http://getir.net/1hv) veya Elektronik Sınır Vakfı (http://www.eff.org)’nın bireysel elektronik hakların korunması için verdiği yaygın taban çalışmaları örnek olarak verilebilir.
Artık elektronik ortamdaki haklarımızı korumak için İnternet’te yorum yazmak, zincir protesto e-postaları göndermek veya yasağın etrafından dolanmakla yetinmekten daha gerçek şeyler yapmanın vakti geldi de geçiyor. Sanal ortamdaki gerçek haklarımızın korunması için bir Türkiye Elektronik Haklar Birliği kurmak ve böylece teraziyi dengelemek hepimizin geleceği için hayati önem taşıyor.
Etiketler: teknokritik
Devamı