WNBA All Stars Connecticut 2009, Mohegan Sun Arena, CT
Dün hep birlikte Mohegan Sun'a gidip, Connecticut Sun takımının sahasında WMBA All Stars maçını izledik. Sabah 10:30'da çıkmamıza rağmen 15:30'da baslayan maçı neredeyse kaçırıyorduk çünkü yol trafik nedeniyle inanılmaz uzun sürdü. Önce Queens'de geçeceğimiz köprünün girişi bir inşaat için kapandığı için aynı durumdaki yüzlerce başka arabayla birlkte bir sonraki köprüye gitmek zorunda kaldık. Daha sonra da yol boyunca Pazar tatilini değerlendirmek için çeşitli park ve plajlara akan insanların yarattığı trafik yüzünden dura kalka Mohegan Sun'a vardık.
Kızılderili kabilelerine verilen kumar oynatma lisansı sayesinde zenginleşmiş bir kabileye ait olan Mohegan Sun hem Connecticut Sun takımının kendi sahasını, konserler verilen büyük bir konser salonunu (görmedim ama basket sahası ile aynı salon kullanılıyor sanırım), pek çok restoran, mağaza ve iki büyük Casinoyu da içeren bir oteli barındırıyor. Doğa harikası bir gölün kıyısında, yoğun bir ormanın yanına aynalarla kaplanmış kocaman bir bina ve dışarıdan tamamiyle izole olmuş bir büyük şehir ortamı yaratılmış olması şaşırtıcı geldi.
Önce maçı izledik. Seyırcılerın tavırları, kötü tezahürat yapanların uyarılması ve güvenliğe haber verilmesini isteyen anonslar, maç arasında verilen çakma Destiny's Child konseri ve dans grupları ile basketbolun güzel bir aile eğlencesi haline getirldiğini gördüm. Oyuncular gösteri maçı olması nedeniyle oyuna çok asılmamış da olsalar güzel bir seyirlik oldu. Batı ve Doğu takımları karmaları arasında oynanan maçı 130-118 gibi yüksek bir skorla Batı karması kazandı. Çeyrek aralarında yapılan grup halinde çığlık atmaya dayalı toplu seyirci oyunları ile salondaki belirli bir bilet grubunun oyunculardan imza alma hakkı kazanması ve bu insanların maç sonrası çoluk çocuk imza sırasına girmeleri ilginçti. Bir de maç biter bitmez gökten ve sahadan formalar yağmaya başladı. Gayet medeni bir şekilde kapışılan formaların dağıtımı sırasında kavga çıkmadı veya kimse kimseyi ezmedi.
Daha sonra adet olduğu üzere Casino'ya takıldık. Ciddi oyunlara girmek yerine Slot-Machine'de vakit geçirmeyi tercih ettim. Annemın şansına oynadığım $10 ve kendi şansıma oynadığım $10 bitince dayanamayıp $10 daha harcadım ve toplam $30 gibi gayet düşük bir kayıp ile atlatmış oldum. Aslında bir ara yatırdığım $10 ile $40'a kadar çıkmıştım ama harcamaya niyetlendiğim parayı makine yiyene kadar oynamaya devam ettiğim için bu kısa günün karını paraya çevirmeye gerek olmadı.
Casino kısmına çocukların girmesi yasak olduğu için Aslı ve Deniz, Banu ve Hakan'ın dönüşümlü refakatçiliği ile Kids' Arcade kısmında video oyunları oynuyorlardı. Ama Kids' Arcade bölümündeki oyun seçiminden, oyunlar sonucunda şansa bağlı ticket kazanmak ve bu ticketlarla hediyeler almak gibi oyun kurgusuna kadar, en azında benım slot machine deneyimime göre daha az kumar içermediğini söyleyebilirim. Sanırım 21 yaşını doldurana kadar burası çocuklara bir staj ve içeriye hazırlık imkanı versin diye hazırlanmış. Deniz'in oyunlarda kazandığı ticketlarla hediyelerini aldıktan sonra güzel ve orjinal bir hamburger yiyip mağazalara biraz böz attıktan sonra mekandan akşam 11:00 sularında ayrıldık. Geç olduğundan dolayı biraz zor olsa da, dönüş yolculuğu gidişe göre çok daha kolay ve çabuk sürdü. Gece 1:30 civarında eve ulaştık.
Devamı
Kızılderili kabilelerine verilen kumar oynatma lisansı sayesinde zenginleşmiş bir kabileye ait olan Mohegan Sun hem Connecticut Sun takımının kendi sahasını, konserler verilen büyük bir konser salonunu (görmedim ama basket sahası ile aynı salon kullanılıyor sanırım), pek çok restoran, mağaza ve iki büyük Casinoyu da içeren bir oteli barındırıyor. Doğa harikası bir gölün kıyısında, yoğun bir ormanın yanına aynalarla kaplanmış kocaman bir bina ve dışarıdan tamamiyle izole olmuş bir büyük şehir ortamı yaratılmış olması şaşırtıcı geldi.
Önce maçı izledik. Seyırcılerın tavırları, kötü tezahürat yapanların uyarılması ve güvenliğe haber verilmesini isteyen anonslar, maç arasında verilen çakma Destiny's Child konseri ve dans grupları ile basketbolun güzel bir aile eğlencesi haline getirldiğini gördüm. Oyuncular gösteri maçı olması nedeniyle oyuna çok asılmamış da olsalar güzel bir seyirlik oldu. Batı ve Doğu takımları karmaları arasında oynanan maçı 130-118 gibi yüksek bir skorla Batı karması kazandı. Çeyrek aralarında yapılan grup halinde çığlık atmaya dayalı toplu seyirci oyunları ile salondaki belirli bir bilet grubunun oyunculardan imza alma hakkı kazanması ve bu insanların maç sonrası çoluk çocuk imza sırasına girmeleri ilginçti. Bir de maç biter bitmez gökten ve sahadan formalar yağmaya başladı. Gayet medeni bir şekilde kapışılan formaların dağıtımı sırasında kavga çıkmadı veya kimse kimseyi ezmedi.
Daha sonra adet olduğu üzere Casino'ya takıldık. Ciddi oyunlara girmek yerine Slot-Machine'de vakit geçirmeyi tercih ettim. Annemın şansına oynadığım $10 ve kendi şansıma oynadığım $10 bitince dayanamayıp $10 daha harcadım ve toplam $30 gibi gayet düşük bir kayıp ile atlatmış oldum. Aslında bir ara yatırdığım $10 ile $40'a kadar çıkmıştım ama harcamaya niyetlendiğim parayı makine yiyene kadar oynamaya devam ettiğim için bu kısa günün karını paraya çevirmeye gerek olmadı.
Casino kısmına çocukların girmesi yasak olduğu için Aslı ve Deniz, Banu ve Hakan'ın dönüşümlü refakatçiliği ile Kids' Arcade kısmında video oyunları oynuyorlardı. Ama Kids' Arcade bölümündeki oyun seçiminden, oyunlar sonucunda şansa bağlı ticket kazanmak ve bu ticketlarla hediyeler almak gibi oyun kurgusuna kadar, en azında benım slot machine deneyimime göre daha az kumar içermediğini söyleyebilirim. Sanırım 21 yaşını doldurana kadar burası çocuklara bir staj ve içeriye hazırlık imkanı versin diye hazırlanmış. Deniz'in oyunlarda kazandığı ticketlarla hediyelerini aldıktan sonra güzel ve orjinal bir hamburger yiyip mağazalara biraz böz attıktan sonra mekandan akşam 11:00 sularında ayrıldık. Geç olduğundan dolayı biraz zor olsa da, dönüş yolculuğu gidişe göre çok daha kolay ve çabuk sürdü. Gece 1:30 civarında eve ulaştık.