4 Mayıs 2009
TeknoKritik - 12:
Sütlü İncir Tatlısı
Sosyal bilimlerde pek çok yaklaşım teknoloji kavramını kendi temel meselesine göre farklı tarif eder. Bu alanda dört ana perspektiften biri de yorumlayıcı (interpretive) yaklaşımdır. Gözlemciden bağımsız nesnel bir gerçekliğin var olmadığını savunan bu yaklaşıma göre her bir mesele ancak ilişkide olduğu kişi (kullanıcı, gözlemci, vs.) ile birlikte anlaşılabilir. Bu yaklaşıma göre “teknoloji”, kullanıcısı onu nasıl anlamlandırıyorsa ona göre var olur. Herhangi bir teknoloji yaşam çevrimi içinde farklı anlamlar kazanabilir. Kısacası bir teknolojiye insanlar günlük hayatta nasıl bir anlam yüklüyorsa o teknoloji toplumsal olarak odur.
Örneğin Internet, hâkim kullanış biçimi olarak bilgiye ulaşmak, araştırma yapmak, yeni şeyler öğrenmek için kullanılıyorsa başka, birbirini tanıyan tanımayan kimseler arasında sosyalleşme ve sohbet amacıyla kullanılıyorsa başka bir toplumsal varlık kazanır. Dünya üzerindeki insanların bilgiye erişme fırsatlarını önemli ölçüde eşitleyen Internet’in bu devrim yaratan özelliği ancak o imkanı kullanırsanız vardır. Yanlış anlaşılmasın bu örneği “Internet üzerinde sosyalleşmek kötü, ilim irfan için kullanmak iyi” gibi basmakalıp bir duruşu yeniden üretmek için söylemiyorum. Esasen bu yazıda toplum olarak Internet ile kurduğumuz ilişkiyi anlamlandırmak yolunda sorular sordurmanın peşindeyim.
Gelelim incir tatlısına. Yıllardır yazdığım bir açıkgünlük (blog) sitem var. Yukarıdaki e-posta adresinden de görülebileceği gibi adresi www.deniztuncalp.com olan sitemde aklıma gelen her konuda bir şeyler yazıyorum. Tele.com.tr’de yazmaya başladıktan beri buradaki yazılarımı da siteye ekliyorum. Dolayısıyla site zamanla çok çeşitli içeriğin biriktiği bir yer oldu. Siteye arama motorlarından gelen ziyaretçilerin hangi anahtar kelimeleri arayarak geldiklerine baktığımda ise şaşırmadan edemiyorum.
Yıllar önce yazdığım bir yazıda sadece bir defa “porno” geçtiği için o yazıya takılan kişiler, arama motoru ile gelen site ziyaretçilerinin yaklaşık %15-20’sini oluşturuyor. Cinsel içeriğin Internet’te ne kadar talep gördüğünü düşününce bu çok şaşırtıcı değil. Beni esas şaşırtan yıllar önce aklıma esip denediğim ve sonra tarifini siteye koyduğum “Sütlü İncir Tatlısı” yazısının gördüğü büyük ilgi. Arama motorlarından siteye gelen ziyaretçilerin %50-%60’ı “Sütlü İncir Tatlısı” tarifine geliyor.
Tek örnekle sonuca varılmaz ama, bilişim ile ilgili kelimeler arayanlar en fazla %8 olurken sütlü incir tatlısına bu aşırı ilgi nasıl yorumlanmalı? A)Bilişimciler kendi konularında arama motorlarını aşçılardan çok daha az kullanıyor, B)Toplum olarak en çok yemek içmek meselesi ile ilgiliyiz, C) Akşama ne yapacağını bilemeyen ev hanımlarımız derdinin çözümünü Internet’te buldu, D)Hiçbiri. Türkçe yemek tarifeleri üzerine yazılan açıkgünlükler bilişim açıkgünlüklerini adet, içerik ve nitelik olarak çoktan geçtiğine göre sanırım bilgi toplumuna yemek tarifleri, amatör aşçılar ve ev hanımlarından başlayarak geçiyoruz.
Örneğin Internet, hâkim kullanış biçimi olarak bilgiye ulaşmak, araştırma yapmak, yeni şeyler öğrenmek için kullanılıyorsa başka, birbirini tanıyan tanımayan kimseler arasında sosyalleşme ve sohbet amacıyla kullanılıyorsa başka bir toplumsal varlık kazanır. Dünya üzerindeki insanların bilgiye erişme fırsatlarını önemli ölçüde eşitleyen Internet’in bu devrim yaratan özelliği ancak o imkanı kullanırsanız vardır. Yanlış anlaşılmasın bu örneği “Internet üzerinde sosyalleşmek kötü, ilim irfan için kullanmak iyi” gibi basmakalıp bir duruşu yeniden üretmek için söylemiyorum. Esasen bu yazıda toplum olarak Internet ile kurduğumuz ilişkiyi anlamlandırmak yolunda sorular sordurmanın peşindeyim.
Gelelim incir tatlısına. Yıllardır yazdığım bir açıkgünlük (blog) sitem var. Yukarıdaki e-posta adresinden de görülebileceği gibi adresi www.deniztuncalp.com olan sitemde aklıma gelen her konuda bir şeyler yazıyorum. Tele.com.tr’de yazmaya başladıktan beri buradaki yazılarımı da siteye ekliyorum. Dolayısıyla site zamanla çok çeşitli içeriğin biriktiği bir yer oldu. Siteye arama motorlarından gelen ziyaretçilerin hangi anahtar kelimeleri arayarak geldiklerine baktığımda ise şaşırmadan edemiyorum.
Yıllar önce yazdığım bir yazıda sadece bir defa “porno” geçtiği için o yazıya takılan kişiler, arama motoru ile gelen site ziyaretçilerinin yaklaşık %15-20’sini oluşturuyor. Cinsel içeriğin Internet’te ne kadar talep gördüğünü düşününce bu çok şaşırtıcı değil. Beni esas şaşırtan yıllar önce aklıma esip denediğim ve sonra tarifini siteye koyduğum “Sütlü İncir Tatlısı” yazısının gördüğü büyük ilgi. Arama motorlarından siteye gelen ziyaretçilerin %50-%60’ı “Sütlü İncir Tatlısı” tarifine geliyor.
Tek örnekle sonuca varılmaz ama, bilişim ile ilgili kelimeler arayanlar en fazla %8 olurken sütlü incir tatlısına bu aşırı ilgi nasıl yorumlanmalı? A)Bilişimciler kendi konularında arama motorlarını aşçılardan çok daha az kullanıyor, B)Toplum olarak en çok yemek içmek meselesi ile ilgiliyiz, C) Akşama ne yapacağını bilemeyen ev hanımlarımız derdinin çözümünü Internet’te buldu, D)Hiçbiri. Türkçe yemek tarifeleri üzerine yazılan açıkgünlükler bilişim açıkgünlüklerini adet, içerik ve nitelik olarak çoktan geçtiğine göre sanırım bilgi toplumuna yemek tarifleri, amatör aşçılar ve ev hanımlarından başlayarak geçiyoruz.
Etiketler: teknokritik
Devamı